Kamuoyunda 8. Yargı paketi olarak tanımlanan düzenleme, Ceza Muhakemesi Kanunu’ndan İcra ve İflas Kanunu’na kadar geniş bir yelpazede reformlar içeriyor. Özellikle hukuka aykırı koruma tedbirleri ve yargılamalardan kaynaklı zararların giderilmesi adına hayata geçirilen Tazminat Komisyonu gibi yeni kurumlar, adalet sisteminde önemli bir adımı temsil ediyor. Bu paketle birlikte ülkemizin ve yargının geleceğinde ne gibi değişikliklerin olacağını detaylı bir şekilde incelemek için okumaya devam edin…
8. YARGI PAKETİ
Kamuoyunda 8. Yargı paketi olarak bilinen ve Ceza Muhakemesi Kanunundan, Ceza Kanununa, Türk Medeni Kanunundan İcra ve İflas Kanununa kadar birçok yeni düzenleme ve değişiklik hayata geçirilirken, hukuka aykırı koruma tedbirleri ve yargılamalardan kaynaklı zararların giderilmesi noktasında Tazminat Komisyonu kurulması gibi yeni kurumlar da hayata geçirilmiş durumda. Sizler bu yazıyı okurken büyük ihtimalle yasalaşmış olacak bu yeni paketin ülkemiz ve yargılamalar açısından ne gibi değişiklikler getireceği noktasında konuyu biraz daha açmak sağlıklı olacaktır.
•TAZMİNAT KOMİSYONU HAYATA GEÇİRİLİYOR
Düzenleme öncesinde ceza hukuku kapsamındaki soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin hukuka aykırı olarak gerçekleştirildiğinin tespiti halinde veyahut da özel hukuk ve idare hukuku kapsamındaki yargılamaların makul sürede sonuçlandırılamaması halinde ilgili tazminatlar mahkemeye başvuru yolu ile tazminine karar verilmekteydi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde özellikle makul sürede yargılanma hakkının ihlaline ilişkin bir çok karar çıkması ve devletimiz aleyhimize tazminatlara hükmedilmesi neticesinde ilgili mağduriyetlerin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gitmeden sonuçlandırılması ve mahkemeler üzerindeki iş yükünün azaltılması noktasında , Ceza hukuku kapsamındaki soruşturma ve kovuşturmalar ile özel hukuk ve idare hukuku kapsamındaki yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı iddiasıyla manevi tazminat, b) 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 142 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca koruma tedbirleri nedeniyle oluşan maddi ve manevi her türlü zararın tazmini, istemiyle Komisyona yapılan müracaatları da kapsayacak şekilde yeniden düzenleme yapılmıştır.. Kanunun yürürlük tarihi olan 1 Haziran 2024 tarihinden itibaren artık tazminat taleplerinin eğer yargılama yapılmasını gerektirmeyecek hususlarda ise komisyona başvuru ile komisyon tarafından verilecek karar ile tazmin edilmiş olacak.
•CEZA VE CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNDA KAPSAMLI DEĞİŞİKLİKLER
Ceza yargılamasının en önemli kanunlarından olan Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanununda da yine bir çok düzenleme hayata geçirilmektedir. Düzenleme öncesinde Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması kararlarına karşı sadece itiraz yolu ile aynı derecedeki bir diğer mahkemeden denetim talep edilebilirken artık HAGB kararlarına karşı daha üst ve etkin bir denetim olan İstinaf yolu açılmış durumda. Kanunun yürürlüğe girmesi akabinde verilecek HAGB (Hükmün Açıklanmasının Ertelenmesine Dair Karar ) kararları da artık istinaf mahkemeleri tarafından denetlenecek. Ayrıca sanık hakkında HAGB kararı verilebilmesi noktasında sanık muvafakati aranmayacak ve şartlar sağlanıyorsa direkt olarak HAGB hükmü kurulabilecek. Bu düzenleme tarafımızca olumlu bulunmaktadır zira, önceki düzenleme de , kişi kararı maddi hukuk anlamında üst bir makama inceletemiyor sadece usul yönünden incelettiği için , alt derece mahkemesince yapılan esasa dair yargılama ile kısıtlı kalıyordu. Yargılamanın doğru ve etkin yapılmış olup olmadığının üst mahkeme tarafından denetlenmesi, kişinin savunma hakkının adil şekilde kullanması açısından da son derece önemli buluyorum.
Türk Ceza Kanununda belli başlı suçlar için düzenlenen Basit yargılama usulüne ilişkin olarak ise Anayasa Mahkemesinin ” mahkemenin verdiği ilk hükmün sonraki duruşmalı yargılama için ön yargı oluşturacağı ihtimali” gerekçesi ile verdiği iptal kararı gereğince artık duruşmasız olarak kararlara itiraz halinde, mahkeme tarafından duruşmalı olarak yapılacak ikinci yargılama bir başka mahkeme tarafından gerçekleştirilecek.
Son dönemde özellikle sosyal medya ünlülerinin işlemiş olduğu suçlar nedeniyle yapılan soruşturma ve yargılamaların artması, bu kişilerin özellikle suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini akladıkları yönünde ciddi delil ve emarelerin tespit edilmesi, soruşturma kapsamında el konulan mal varlığı değerlerinin büyüklüğü, bu malvarlıklarının yönetimi hususunu zorlaştırmıştı. El konulan bu mal varlıklarının yönetimi için artık Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun(TMSF)’da kayyım olarak atanabilmesine ilişkin mahkemelere yetki tanınmış oldu.
Yine paket kapsamında kanun yollarına başvuru ve kovuşturmaya yer olmadığı kararlarına itiraz noktasında da yeknesaklık sağlanmış oldu ve süreler 2 hafta olarak belirlendi.
•GENEL İTİBARİ İLE
Yargı paketi kapsamında yapılan bu düzenlemeler yanında yine Türk Medeni kanununda kesinleşmiş hapis cezası sonucundaki kısıtlanma kararı hükümlünün talebine bağlanması, İcra ve İflas Kanununda kanun yollarına başvuru sürelerinin yeknesaklaştırılması, Kişisel Verileri Koruma Kanununda yurt dışına veri aktarımı konusunda Yeterlilik Kararı kıstası getirilmesi gibi birçok yeni düzenleme yapılmış durumda. Kamuoyunun beklentisinin aksine olarak ise infaz kanununa ilişkin herhangi bir düzenleme pakette yer almadı.
Yargı paketinin getirmiş olduğu yeniliklerden detaylı ve kapsamlı olarak her ne kadar burada bahsedememiş olsak da özellikle teknik hukuki hususlardan uzak kalarak, sosyal hayata dokunabilecek güncel değişikliklerden bu şekilde kısaca bahsetmiş olduk.