Gebelik kimisinin istediği, bazılarının ise olmaktan kaçındığı bir durum. Ama hiç şüphesiz ki hamile bir insan için kendisinin ve çocuğunun sağlığı kadar bu 9 aylık süreci nasıl geçirdiği de oldukça önemli bir durum. Tüm bunları etkileyen unsur ise bu yolda doğru bir hekim seçiminden geçmekte… Hastanın gebeliğin ilk aylarından itibaren bebeğini eline almasına kadar geçen ve hatta daha sonraki süreçleri bile etkileyen bu durum, hiç şüphesiz ki seçilen hekimin bu konuda ne kadar bilgili ve uzman şekilde ilerlemesiyle şekillenir.
Tüm bunları düşündüğümüz de hastalarına kendisinin deyimiyle zaman zaman adeta bir anne ve abla edasıyla yaklaşan, uyguladığı yöntemlerle gebelik sürecini hastalarına oldukça konforlu yaşatan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Duygu Mutlu ile görüştük. Kendisini daha yakından tanıyarak, gebelik sürecinde planlı olmanın önemin konuştuk. Gebe yogasının bu sürece olan yararlarını öğrendik, aynı zamanda da bu mesleği seçmek isteyen okuyucularımız kıymetli tavsiyeler aldık.

Op. Dr. Duygu Mutlu (2)
Duygu hanım, öncelikle okuyucularımız için sizi daha yakından tanıyabilir miyiz?
Bu mesleği seçmeye nasıl karar verdiniz?
Mesleğine aşık bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanı olmanın yanı sıra, hastalıklara daha bütüncül bakabilmek adına fonksiyonel tıp uzmanı, yıllarca hayalini kurduktan sonra nihayet yoga eğitmeni ve belki de hayatımın en güzel renkleri iki çocuğumun annesiyim.
Mühendis olmanın bir gelenek haline geldiği bir ailede büyümüş olarak yıllarca mühendis olacağımı sanıyordum fakat bu yolun beni tatmin etmeyeceğini fark etmemin üzerine “Benim insana dokunmam lazım.” diyerek tıp fakültesine yöneldim. Bir yandan da İnsan psikolojisine olan merakımdan ötürü kariyerime psikiyatrist olarak devam edeceğimi düşünürken zamanla cerrahi bilimlere olan tutkumun başlamasıyla kendimi kadın doğum branşında buldum. İyi ki de buldum…
Sosyal medya da yayınladığınız bilgilendirici içerikler ve hamile hanımların son anlarına kadar her anlamda yanında olan bir doktor olarak sizi ilgiyle takip ediyoruz. Peki, anne ile bebeğini ilk kez buluşturuyor olmanın size hissettirdikleri neler?
Müthiş tatmin edici, insanın tüm yorgunluğuna bedel bir an… Bir canlının bu dünyaya gelişine vesile olmak, ilk elinden tutan olmak çok anlamlı bir şey. Hele de o ilk kese halinden itibaren takip edip doğumunu yaptırmak, sonra annesiyle kavuşmasına şahit olmak gerçekten çok özel bir duygu. Binlerce kez buna tanık olsam da her birinde tekrar tekrar o mutluluğu yaşıyorum.
Gebe yogası nedir? Hamilelikte kişiye ne gibi yarar sağlar, her hamile kişiye tavsiye eder misiniz yoksa yapmak için belirli bir kriter var mı?
Yoga tüm insanlara faydalı olduğu gibi gebelere de faydalı tabii ki. Burada ruhu dinginleştirmesinin yanı sıra özellikle pelvis ve omurga üzerine yapılan duruşlar gebelerde sık görülen bel, bacak ve sırt ağrılarında çok etkili oluyor. Ayrıca pelvis kaslarının güçlendirilmesi özellikle normal doğumun çok daha rahat geçmesini sağladığı gibi yine ne şekilde doğum olursa olsun ileride idrar kaçırma ve bazı sarkma problemlerine karşı da koruyucudur. Yine özellikle nefes teknikleri doğum anında kasılmaları karşılarken çok yardımcıdır. Ciddi bir düşük riski veya erken doğum tehditi olmadığı sürece aslında herkese ve her bedene göre yapılabilecek duruşlar vardır.
Yoga her ne kadar bir egzersiz programı gibi görülse de aslında bir yaşam biçimi ve evet, fiziksel egzersizler de bunun bir parçası. Gebe yogasının normal yogadan pekte bir farkı yok, sadece gebelerin bedeni her ayında her duruşu yapmaya müsait olmadığından buna dikkat ederek yapılması gerekir. Nefes çalışması dahi olsa dikkatli olmakta fayda var.
Gebeliklerde planlı ve kontrollü olmanın önemi nedir? Mutlaka dışarıdan vitamin takviyeleri alınmalı mıdır?
Planlı olmak kesinlikle çok önemli. Gebelik planlandığı andan itibaren bir muayeneden geçmek, eksik vitamin ve mineralleri yerine koymak, varsa enfeksiyon veya başka problemleri çözmek gebelikten önce yapıldığında çok daha anlamlı olduğunun altını çizmek gerek. Ben, takviyeleri çok sık ve bol miktarda kullanan bir doktor olarak tabii ki öneriyorum. Çünkü günümüzde ne kadar dikkatli beslenmeye çalışsak da gıdalar eskisi kadar zengin içerikli olmadığından dışarıdan bir destek muhakkak gerekiyor. Genelde her şeyi doğalına bırakmayı seven ve gereksiz ilaç kullanımına karşı bir hekim olarak hastalarıma bol takviye verdiğimde çok şaşırıyorlar ama sonrasında hayat kalitelerinin arttığını görünce minnettar kalıyorlar. Bu kadar çok tahlil ve bu kadar çok takviye neden ki, diye söylenen hastalarım bu tedavilerin etkilerini görünce de bu şekilde düşündükleri için utandıklarını itiraf ediyorlar.
Özellikle hamilelikte hasta ile hekim arasında büyük bir güven oluşması gerekiyor. Siz hastalarınıza güveni nasıl aşılıyorsunuz?
Hasta hekim ilişkisi kesinlikle çok özel ve mahrem bir ilişki. Sanırım bunun en çok hissedildiği branşlardan biri de jinekoloji. Eski akım tıpta daha babacan tavır sergileyen hekim pek bir açıklama yapmadan sadece senin iyiliğin için bu gerekiyor, diyip konuyu kapatırken artık yeni nesili bu tatmin etmiyor. Çünkü herkes doğru veya yanlış bilgiye çok kolay erişiyor ve nedeni niçiniyle açıklama bekliyor. Burada hastayı gerçekten dinlemek, anlamak, dürüst olmak ve hastaya anlayacağı dilde açıklama yapmak önemli. Hasta gerçekten anlaşıldığını hissettiği anda o güven duygusu zaten gelişmeye başlıyor. Gebelerde ise tüm bunların yanında bir de şefkat ekleniyor bence… Evet, bilim insanıyız ama yeri geldiğinde de gebelere adeta bir anne bir abla oluyoruz.
Mesleğinizle ilgili “Hayatım boyunca asla unutmam” dediğiniz bir anınız oldu mu?
Aslında o kadar çok ki… Çok güzel olduğu kadar çok dramatik hikayelere de şahit oluyoruz. Benim en etkilendiğim olaylardan biri karın ağrısı nedeni ile annesinin okuldan alıp getirdiği kızının muayene esnasında önümde doğum yapmasıydı. Bu hepimiz için şok edici bir durumdu. Aile kadar beni de çok etkilemişti.
Peki en sık karşılaşılan, en yaygın kadın hastalığı nedir? Bunun önüne nasıl geçebiliriz?
Gebeliği bir kenara koyarsak en sık başvuru sanırım vajinal akıntı şikayeti ile oluyor. Ve bu sanıldığının aksine çoğu zaman çok titiz kadınların başına geliyor. Yanlış çamaşır seçiminden, kullanılan temizleyiciler, yoğun antibiyotik kullanmak hatta kötü beslenme alışkanlıkları bile sebep olabiliyor. Burada genital bölgenin florasının bozulması (buna aşırı temizlemek de dahil) sebep oluyor çoğu kez.
Dikkat edilecek en önemli husus bu bölgenin asidik yapısına uygun ürün seçimi, aşırı temizlikten özellikle de sabun gibi temizleyicilerden kaçınmak, naylon içerikli çamaşırlardan ve hava aldırmayan pedlerden uzak durmaktır.
Son olarak, sizinle aynı mesleği yapmayı hedefleyen genç okurlarımız için ne gibi tavsiyeler verirsiniz?
Kendilerini çok kolay olmayan ve bir o kadar da uzun bir yol beklese de, bu yol gerçekten çok keyifli ve bir o kadar da tatmin edici. Tabii ki mühim olan her işte olduğu gibi çok çalışmak, disiplinli olmak, pes etmemek ve istikrarlı olmak. Bu sebeple gerçekten bu mesleği yapmak istiyorlar mı yoksa sadece aile baskısı veya başka nedenlerle mi bu yola yöneliyorlar, bunun ayırdına vararak karar vermeleri en doğru seçenenek olacaktır.