Bünyesinde gerçekleştirilen farklı projeler ile mimarlık sektöründe iddialı bir şekilde var olmaya eden 727 Design Ofis, önümüzdeki dönemlerde çok daha özel projelere imza atmaya hazırlanıyor!
Üniversite dönemlerinden bu yana adeta kardeş gibi olan 727 Design Ofis ortakları İç Mimar Can Güney ve İç Mimar Tunç Koç ile biraraya geldik. İki farklı tarza sahip olan iki güçlü mimarın ellerinden çıkan projelerin ortaya çıkış süreçlerini öğrendiğimiz röportajımız sadece VipTurkey okurlarına özel…
Can bey, bugüne kadar mimarlık sektöründe gerçekleştirdiğiz göz alıcı projeler ile sizi yakından takip ediyoruz. Aynı zamanda da yine mimarlık sektöründe gerçekleştirdiği farklı projeler ile adından övgüyle söz ettiren 727 Design’ın kurucususunuz. Peki, Tunç Bey ile yollarınız nasıl kesişti?
Can Güzey: Tunç, benim Işık Üniversitesi İç Mimarlık Bölümünden sınıf arkadaşımdı. Üniversite yıllarında başlayan dostluğumuz hala daha devam ediyor. 17 yıldır aile gibi olduk. Son 10 yıldır ise kendisini beraber çalışmak için ikna etmeye çalışıyordum. Sonunda ikna ettim ve şimdi artık birlikteyiz…
Tunç Koç: Biz, Can ile adeta kardeş gibiyiz. Hep söylediğimiz gibi birbirimize çok güveniyoruz. Son yıllarda, teslim etmem gereken projelerim vardı. Onları tamamladım. Biraz gecikmiş olsa da şimdi birlikteyiz. Birbirimizi tamamlıyoruz ve birlikte 727 Design’ı çok büyük bir iç mimarlık ofisi haline getireceğimize inanıyorum.
Üzerinde çalıştığınız projeleri tasarlarken birbirinizi nasıl tamamlıyorsunuz? Tarzlarınız projeye ne şekilde yansıyor?
Tunç Koç: Üstünde çalıştığımız projeyi tasarlarken bazen zıt kutuplar olabiliyoruz. Ama dediğiniz gibi, önemli olan birbirimizi tamamlamak. Can, gösterişi seviyor. Projelerimizi hazırlarken, ortaya hem gösterişli hem de kullanış açıcısından da uygun işler çıkarıyoruz. Tabii ki, müşterilerimizin de istek ve arzuları da proje üzerinde önemli bir faktör oluşturuyor.
Can Güney: Hangimizin öne çıkması gerektiğini, müşterilerimizin tarzına göre belirliyoruz. Projeyi iki farklı koldan değerlendirmiş oluyoruz. Kendi tarzımız olarak değerlendirirsek, bazı projelerimizde daha sade ve akıcı işler ortaya çıkardık. Bunun sebebi belki hayat tarzlarımız ile olabilir. Reklam yüzü ve insanlarla tanışma kısmı bende daha ağır basıyor. İnsan ilişkilerinde daha aktifim.
Tunç Bey, projelerinizde tercih ettiğiniz, öne çıkan belirli bir tarz var mı?
Tunç Koç: Benim için sadelikteki doğal malzemeleri kullanmak önemli. İç mekânlarda mekânın ışığına göre renk seçimi yapıyorum. Kendim renk olarak lacivert renkleri ve soğuk tonları seviyorum. Mobilya ünitelerindeki ahşap renkleri de kullanıyorum. Ortaya da sade ve şık bir tarz çıkıyor. Benim tarzıma göre doğal malzeme daha uygun. Doğal taş, doğal cam gibi malzemeler tercih ediyorum.
Mekanlarda kullanılan renk seçimi nasıl bir önem taşıyor? Sizce, hangi tonlarda renkleri tercih etmek gerekir?
Can Güney: Daha önceki tecrübelerime göre rahatsız edici renkler sarı tonlardır. Mekânlarda bu rengi kullanmayı tercih etmiyorum. Özel bir şartnamesi olmayan işlerde, sarı ve tonlarını kullanmayı pek tercih etmem.
Tunç Koç: Tabii ki, tüm çalışmalar ışığa göre tasarlanmalı. Kontrast önemli bir etken. Mekânlarda koyu renkler daha rahatlatıcı etkiler yaratıyor. Grinin tonları mekânlara daha uygun diyebilirim. Ama insanlar için renkten çok kullanılan malzemenin doğallığı önemli dolayısıyla bu trend mimariye de yansımış durumda.
727 Design olarak gelecek plan ve hedeflerinizde neler var öğrenebilir miyiz?
Can Güney: Emin adımlarla doğru işler yapmak, kendimizin ve müşterimizin memnun olduğu işlere imza atmak istiyoruz. “727 Design” ailesi olarak şirket memnuniyetsizliği yaşamak istemiyoruz. 2021 yılı ve sonrasında birlikteliğimizin gücü ile ortaya çok daha farklı ve özel projelerle karşınızda olacağız.