İlk uluslararası sergisini İsviçre’de açmasıyla sanat dünyasının merak edilen isimlerinden biri haline
gelen Deniz İnceer, üniversitede reklam ve sinema bölümlerinden eğitim gördükten sonra ruhunu tatmin etme amacıyla kariyerine sanat ile devam ederek bu yolda oluşturduğu eserlerle adından söz ettirmeye devam ediyor.
VipTurkey dergisi okuyucularına gelecek planlarından söz eden ve sanata ilgisi olan okuyucularımız için önerilerde bulunan başarılı ressam, içindeki sanat sevgisini küçük yaşlarda keşfetmiş. 5 yaşından beri sanatın içinde olan Deniz İnceer, felsefe ve psikolojiye olan ilgisinin sanatına ilham kaynağı olduğunu söylüyor.
Yakın bir zamanda Floransa’da resim alanında çok değerli hocalardan eğitim alarak, sanat dünyasındaki vizyonuna yenilikler katmaya hazırlanan İnceer, en büyük arzusunun Avrupa’da kendine ait bir galeri açmak olduğunu sadece VipTurkey okuyucularıyla paylaştı. İşte gözde ressamla gerçekleştirdiğimiz çok özel röportajımız sizlerle…
Deniz Hanım, sizi sanata olan bağlılığınızla ortaya çıkardığınız sıra dışı eserlerle oldukça
yakından takip ediyoruz. Yine de okuyucularımız için sizi birde sizden dinlemek istiyoruz. Ressam Deniz İnceer kimdir, kendinizden bahsedebilir misiniz?
Tabii ki. Bilgi Üniversitesi Reklamcılık bölümünden mezun olmadan önce sinema bölümünde iki sene
eğitim gördüm. Ardından sinema bölümünün beni tatmin etmeyeceğini düşünerek reklam bölümüne geçiş yaptım. Estee Lauder’da ve birçok reklam ajansında staj yapmamın ardından sektöre bir türlü
ısınamamıştım. Sanat her zaman olduğu gibi bütün ilgimi çekmeye devam ediyordu. Sanat ile tanışmam 5 yaşında oldu, 10 sene bale yaptım ve piyano çaldım. Açıkçası görsel sanatlara hep ilgim vardı diyebilirim. Bu işi yapmaya ise gerçek anlamda pandemi ile başladım. Birçok sergide yer aldım ve sonrası ise zamanla geldi…
Yeteneğinizi ortaya çıkaran biri var mı? Yoksa bu keşif tamamen kendi çabalarınızın bir sonucu mu?
Yeteneğimi kendi kendime pandemi zamanı keşfettim. Bu süreçte kendime tuvaller, boyalar aldım ve
yaptıklarımı Instagram hesabımda paylaştım. Zamanla tablolarım birçok galerinin ilgisini çekti ve bende
bu yola baş koyarak o günden bu güne sergilerde yer alıyorum.
Resimlerinizi nasıl tarif edersiniz? Eserlerinizi gerçekleştirirken ilham aldığınız hususları öğrenebilir miyiz?
Resimlerim daha çok psikolojik ögeler içeriyor bunun sebebini ise bilinçaltının sanatıma yansıması ve
bunun sonucunda kendimden parçalar koyabilmek olarak tanımlayabilirim. Felsefe, psikoloji çok okurum ve okuduklarım bana ilham verir sonrasında bunları tuvale aktarır ve katarsis sağlarım. Eserlerimi herkesin farklı biçimlerde yorumlaması hoşuma gidiyor. Asıl ilham aldığım ise klasik müziktir… Resim yaparken mutlaka klasik müzik dinlerim.
Eserlerinizde size has oldukça farklı figürleriniz var. Özellikle sanatınızın taklit edilemeyişi onu daha da özel kılıyor diyebiliriz. Peki, bize biraz bu figürlerinizden bahseder misiniz?
Fırça darbeleri bir nevi dışavurum benim için; katarsis sağlamak. Bir tablomun adını “İçimdeki Deniz”
koymuştum, çok ilgi gördü. Psikolojik açıdan bakarsak o tablomu Ying Yang gibi düşünüyorum; ruh
halleri, bilinçaltı… Müşterilerim çoğunlukla bilinçaltı uzmanları ve psikiyatristlerden oluşuyor. Bu yüzden onların yorumları benim için oldukça değerli.
Sanat alanında kendini geliştirmek ve bu alanda ilerlemek isteyen gençlere tavsiyeleriniz ne olur?
Kesinlikle kendi tarzlarını bulsunlar ve bunu keşfetmeye odaklansınlar. Zamanla çabalaya çabalaya tarz
oturuyor. Kendilerine özgü çizgileri olsun ve mutlaka eserlerine kendilerinden bir parça katsınlar.
Deniz Hanım, kendinizi 10 yıl sonra nerede görüyorsunuz?
Şu anda yolun çok başındayım, henüz resim alanında eğitim almadım ama Floransa’da sanat akademisine
başlayacağım. Orada kendimi geliştirmek, değerli hocalardan dersler almak ve sanata dair vizyon sahibi
olmak istiyorum. Bunları gerçekleştirdiğimde bir 10 sene sonra Avrupa’da kendi galerimi açmış olmayı
çok arzuluyorum… Sanatın ve kendini geliştirmenin sonu yok; hayat boyu öğreneceğimiz çok şey var.
Son olarak İsviçre’ de yapılan bir sergide katıldığınız tablonuz ile sanat dünyasında oldukça dikkat çektiniz. Bu konu hakkındaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?
İsviçre’deki sergim ilk uluslararası sergim oldu. Orada çok deneyimli hocalar ile tanıştım benim için
vizyon ve network açısından oldukça büyük faydası oldu. Büyüleyici bir deneyimdi. Şimdi Avrupa’nın
farklı şehirlerinden yine sergi için teklif alıyorum. Henüz değerlendirme sürecindeyim daha fazla tecrübe
ve deneyim sahibi olup sergilere o şekilde katılmanın benim için daha doğru olacağını düşünüyorum.