Şimdi sizi Ataköy’ün yeni incisi Jw Marriott Otel İstanbul Marmara Sea’ye götürüyoruz… Denizden ilham alan tasarımı ile göz kamaştıran otelde birbirinden leziz yiyeceklerin tadına varabilir, çay saatleriniz için unutulmaz davetler verebilirsiniz.
Executive şef Mehmet Faruk Yardımcı ve ekibi tarafından otelin adeta denizle iç içe konumundan ve Akdeniz sahillerinden ilham alınarak tasarlanan Ceres Restaurant’ın özenle hazırlanmış menüsü İspanya, Fas, İtalyan ve Türk mutfaklarının muhteşem bileşenlerini barındırıyor….Birbirinden lezzetli deniz ürünlerini tatma imkânı bulabileceğiniz otelde gün boyu hizmet veren Ceres, misafirlere eşşiz bir sabah kahvaltısı deneyimi ile zengin içerikli Pazar brunchları ve küçük misafirler için eğlenceli aktivitelere ev sahipliği yapıyor. Denizin hemen kıyısındaki The Pearl Lounge ise birbirinden farklı holistik çayın servis edildiği ve şık sunumları ile birbirinden keyifli çay saatlerinize eşlik etmeye hazırlanıyor. The Vitola Lounge özel hazırlanmış imza kokteylleri, hafif yemekleri, puroları ve rafine bir ambiyansı bir araya getirirken, yıllanmış viskilere eşlik eden el yapımı çikolatalar The Vitola Lounge’un
vazgeçilmezleri olarak göze çarpıyor, özellikle şampanyanın yanında özel hazırlanmış havyar sunumları dikkat çekiyor.
Dedesi baş aşçı olan ve küçüklükten beri mutfağa ilgi duyan Mehmet Faruk Yardımcı ile bir araya geldik. Yemeklerini yiyen insanların yaşadığı mutlulukla mesleğine devam etmekte olduğunu dile getiren Yardımcı, yemeklerini tasarlarken ilham aldığı şeyleri konuştuk, Jw Marriott İstanbul Marmara Sea ile yollarının nasıl kesiştiğini dinledik!
Şef olmaya nasıl karar verdiniz?
Dedem, eski bir baş aşçı idi…Onun hem ismini hem de mesleğini taşıyorum ama eski günlerde bakış açım önyargılı idi, tüm kararımı değiştiren bir “Aşçılar Festivali” oldu. Tüm aşçıların bir general gibi üniformaları içinde disiplin ve harmoni içinde çalışıyor olmaları beni çok etkilemişti. Babamın dedem gibi aşçı olmak isteyip istemediğim sorusuna evet demiştim.
Yazları çalışıyor, kışın okuyordum. Okullar arası bir yarışmada ödül kazanmak beni daha çok motive etmişti. Ardından Almanya Mannheim’da aldığım bir aylık gastronomi eğitimi sonrasında bu işe yapacağıma kesin olarak karar vermiştim.
Başarınızın sırlarından bahseder misiniz?
Hedef, sabır ve azim. Bunun yanında iyi bir şef disiplinli, takibi güçlü, bulunduğu yere göre şekillenebilen, temizlik konusunda titiz, yüzde 60 hayalperest yüzde 40 realist yapıda olmalıdır. Ben kahve molaları ve yemek büfelerinde hayal gücüm ile farklı mutfak dışından malzemelerle etkileyici sunumlar oluştururum. Bununla beraber brunch konusunda da her zaman iddialıyımdır. Özel yemekler yaratırken klasik keman eserleri dinlerim ve bundan ilham alırım. Her fırsatta misafirlerin masalarını dolaşmaktan, ilk tadına baktığındaki mimiklerini izlemekten büyük bir mutluluk duyarım. Misafirlerin yemekler hakkında dönüş almak başarı etkileyen en önemli faktörlerdendir. Bunun yanında her zaman şuna inanırım ki; servis ettiğimiz yemekler belki aynı akşam unutulabilir ama masaya gelen bir şef asla unutulmaz. Çünkü kişiye özel gösterilen ilgi, sunulan ürün hakkındaki bir sohbetten çok daha değerlidir.
Hangi ülkenin mutfaklarını seversiniz?
Tabii ki öncelikle kendi ülkemin mutfağı. Ayrıca Fransız, Hindistan, Çin, Peru ve Endonezya
mutfaklarını da çok severim.
“Mehmet Faruk Yardımcı dokunuşu” Jw Marriott Istanbul Marmara Sea mutfağına nasıl imzasını atıyor?
Kullanacağınız ürünü hissetmeniz gerekir. Her ürünün yapısı, yumuşaklığı, lezzeti ve son olarak da uyumu büyük önem arz eder. Başarılı bir yemeğin püf noktası iyi planlama ve ilhamdır. Jw Marriott Istanbul Marmara Sea’nin birbirinden farklı restaurant ve barlarına özel menülerini tasarlarken tam olarak buna dikkat ettim. Ana Restaurant Ceres menüsünde İspanya sahillerine ve oradan İtalya kıyılarına uzandık. Denizin bereketinden ilham alıp bunu Akdeniz mutfağı ile buluşturduk.
Mutfağınızda olmazsa olmazlarınız nelerdir?
JW Garden bana mutfağımın olmazsa olmazı sebzelerin ilham kaynağını sunuyor. Lavanta, kekik ve biberiye imza dokunuşlarımızın başında geliyor. Şefi şef yapan en önemli unsurlardan biri mevsimindeki ürünleri ve bulunduğu lokasyondaki ürünleri en iyi şekilde değerlendirmesidir. Yerel ürün kullanma konusunda oldukça hassasım ve yerel ürünler ile yeni tat kombinasyonları yaratmaya bayılırım.