Özellikle gayrimenkul sektörüne ilgisi olanların yakından takip ettiği CEESS Global’in kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı değerli iş insanı Semih Sarıalioğlu ile bir araya geldik. Gayrimenkul yatırım danışmanlığında önemli bir marka haline gelen
CEESS Global, sektörde gerçekleştirmiş olduğu işlerle gayrimenkul dünyasına öncülük etmeye devam ediyor.
Uluslararası partnerlik anlaşmalarıyla Türk gayrimenkul sektörünün uluslararası pazarlarda başarıyla temsil edilmesinde ve yabancı yatırımcıların ülkemizde gayrimenkul yatırımı yapmaları konusunda da aktif rol oynamaya devam eden CEESS Global’in kurucusu başarılı iş insanından yaşanan deprem felaketinin ardından gayrimenkul sektörünü değerlendirmesini istedik.
“Kentsel dönüşüme girecek olan konutlardaki kişilerin kiralık konut arayışı, kiralarda yukarı yönlü bir baskı oluşturacaktır.” açıklamasında bulunan Sarıalioğlu, sektörde yılların vermiş olduğu uzmanlık ve tecrübe ile hem mülk sahiplerine hem de yatırımcılara bu konuda danışmanlık yapmaya talip olduklarının altını çizdi.
Semih Bey, başarılı bir iş insanı olarak şimdiye kadar gayrimenkul sektöründe gerçekleştirdiğiniz işler ile adınızı duymayan yoktur. Yine de okuyucularımızın hafızalarını tazelemek adına kurmuş olduğunuz CEESS Global hangi hizmetleri veriyor, sizden tekrar dinleyebilir miyiz?
Elbette. Öncelikle deprem felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet yakınlarına baş sağlığı, yaralılara da acil şifalar diliyorum. Yaraların sarılmasına katkıda bulunmak için ekip olarak deprem bölgesinde yardım çalışmalarına katıldık ve duruma şahit olduk. Yaraların sarılması için devletimizin koordinasyonunda elimizden gelen desteği vermeye gayret ediyoruz.
Sorunuza gelirsek; Türkiye’nin lider gayrimenkul şirketleri arasında yer alan CEESS Global temel olarak sıfır projelerin, süregelen ikinci el pazarındaki projelerin, arsa – arazilerin satış ve pazarlama faaliyetlerini gerçekleştiriyor. Fırsat arsaları müteahhit firmalarımızla buluşturarak konut ve ticari yapıların ülkemize kazandırılmasını sağlıyor; gayrimenkul yatırımcılarına ve büyük holdinglere üst düzey danışmanlık hizmetini yüksek müşteri memnuniyetiyle sunuyoruz.
Siz kendinizi gayrimenkul yatırım danışmanı olarak tanımlıyorsunuz. Ama genel kanı olarak gayrimenkul alım-satım işlemlerini gerçekleştiren meslek grubu emlakçılık olarak biliniyor. Emlakçılık ile gayrimenkul yatırım danışmanlığı arasındaki fark nedir?
Emlakçılık bir meslek grubudur ve kapsamı emlak alım, satım ve kiralamayı içeren bir komisyonculuk faaliyetidir. Emlakçılar bu mesleği icra edebilmek için belirli eğitimler sonrasında alınan bir sertifikaya sahip olmak zorundadır. Ancak son dönemde konut fiyatlarındaki artışın da etkisiyle piyasada bir emlakçı bolluğu yaşıyoruz. Herkes bir konut satışına veya kiralamasına aracılık ederek komisyon elde etme telaşında… Bu kişilerin çoğu da emlakçılığı bir meslek olarak değil fırsatları değerlendirerek yüksek gelir edilecek bir alan olarak görüyor. Bu da sektörün sağlıklı gelişimi önündeki en büyük engel olarak karşımıza çıkıyor.
Biz, gayrimenkul yatırım danışmanları ise emlakçılardan farklı olarak bir konutu, bir arsayı, bir sanayi tesisini sadece alım – satımına aracılık ederek komisyon kazanacağımız bir mülk olarak değil bir yatırım aracı olarak görürüz. Bu yönümüzle klasik emlakçılıktan ayrışıyoruz.
Örneğin bir arsa yatırımı söz konusuysa biz CEESS Global olarak harita mühendislerimiz, inşaat mühendislerimiz, mimarlarımız, şehir planlamacılarımız, satış ve pazarlama uzmanlarımızla gerçekleştirdiğimiz detaylı analizler ve tabii ki yılların getirdiği tecrübeyle o arazinin en karlı kullanımı konusunda müşterimize rehberlik ederiz. Arazinin kullanımı konusundaki planlama yapıldıktan sonra bürokratik işlemlerin yürütülmesini ve sonrasında da planlanan yapının (bu bir konut, bir ticari alan veya sanayi tesisi olabilir) inşası için en uygun müteahhidin bulunmasını sağlarız. Yapı inşa sonrası kullanım aşamasına geldiğinde de en uygun yatırımcıyla buluşması için çalışırız. Gayrimenkul yatırım danışmanlığı, komisyonculuğun çok ötesinde arazinin en karlı kullanımı sağlamak amacıyla arazi aşamasından başlayıp satış aşamasına kadar süren detaylı bir planlamayı gerektiriyor. Bu yönüyle de emlakçılıktan ayrışıyor.
Artan konut fiyatlarından bahsettiniz. Son dönemde hem konut satış fiyatları hem de kiralarda ciddi artışlar söz konusu… Özellikle kiralardaki artışlar ev sahibi ve kiracılar arasında sorunlara neden oluyor. Bu konu hakkında neler söylersiniz?
Bu artışların en önemli sebebi artan hammadde fiyatları nedeniyle inşaat üretim maliyetlerinin önemli düzeyde artması, buna bağlı olarak da inşaat üretiminin yani arzın azalmasıdır. Buna karşılık çevremizde yaşanan savaşlar sebebiyle ülkemize yaşanan göç dalgası ve yabancı gayrimenkul yatırımları sebebiyle artan talep fiyatları önemli düzeyde arttırdı.
Gayrimenkul satış sitelerinin de bu artıştaki payı yadsınamaz. Standart olarak bir konutun değerini belirlerken lokasyon, yaş, donanım, emsal konutların fiyatları gibi değerler dikkate alınır. Bir konutun değerini eksperler belirler. Ancak son dönemde özellikle satış siteleri üzerinden yapılan gayrimenkul satışlarının önem kazanmasıyla her konutun fiyatı herkes tarafından öğrenilebiliyor. Böylece konutların değeri doğru olmayan bir fiyat karşılaştırmasıyla standart kriterler doğrultusunda oluşan değerinin üzerine çıkarılabiliyor.
Kiralık daireler konusuna gelirsek artan rayiç bedeller ev sahiplerini mevcut kiracılarının kira bedellerini yeni rayiç bedele göre güncellemeye ya da mevcut kiracılarını konutlarından çıkararak daha yüksek kiralarla kiracı aramaya yönlendirdi, bu da ihtilafları arttırdı. Son dönemde davaların büyük bölümü kira ihtilaflarıyla ilgili. Adalet Bakanlığımızın 7. Yargı Paketi’yle arabuluculuğun kapsamını kira, komşuluk ve kat mülkiyeti ihtilaflarını kapsayacak şekilde genişletme hedefini ihtilafların çözümü için önemli bir adım olarak görüyorum.
Üzüntüsünü hala derinden yaşadığımız deprem felaketinin gayrimenkul sektörünü nasıl etkileyeceğini düşünüyorsunuz?
Depremler gayrimenkul sektöründe bir şok etkisi yarattı. Depremden etkilenen 11 ilimizde yıkılan bina sayısının fazla olması, ayrıca 1-2 senelik binaların yıkılması yapıların inşa yöntemleri ve yapı denetimi konusunda bazı ezberleri bozdu. 99 sonrası inşa edilen binalara deprem dayanıklılığı konusunda duyulan güven ciddi düzeyde azaldı.
Özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin başlatmış olduğu ‘İstanbul Yenileniyor’ kampanyasıyla riskli görülen konutların yeniden inşası söz konusu olacak. Riskli kategoride olmasa da binalarının yaşı yüksek olan ve binalarının depreme dayanıklılığı konusunda endişeleri olan mülk sahipleri de kentsel dönüşüm kapsamında binalarını yenilemek için uygun müteahhit arayışına başlayacaktır. Kentsel dönüşüme girecek olan konutlardaki kişilerin kiralık konut arayışı kiralarda yukarı yönlü bir baskı oluşturacaktır.
CEESS Global olarak vatandaşlarımız kentsel dönüşüm konusundaki ihtiyaçlarını karşılamaya talibiz. Binaların deprem analizinden, zemin etüdüne, binanın inşa edileceği zemin ve ihtiyaçlarınıza uygun şekilde mimari tasarımının yapılarak projelendirilmesine, İhtiyaca en uygun ve en güvenli müteahhit firmanın seçiminden sözleşme süreçlerine kadar tüm aşamalarda mülk sahiplerinin yanında olarak binalarının güncel yapı tekniklerine uygun şekilde ve deprem yönetmeliğine uygun kaliteli malzemelerle yenilenmesini sağlıyoruz.
Son olarak gayrimenkule yatırım yapmak isteyenlere kazandıracak bir formülünüz var mı?
Aslında sadece gayrimenkul alanında değil ticaretin her alanında karlılığı sağlayacak bir formül var. Ben bunu daha ilkokul çağlarımda ticarete atıldığım ilk zamanlarda tecrübe ettim ve ticaret hayatımda başarımın temeli olarak gördüm. Bu formül aynı zamanda şirketimin sloganı; Herkes satarken alan, herkes alırken satan ticarette ve gayrimenkulde kazanır. Tabii ki, bu yolda doğru danışmanı seçmekte en önemli etkenlerden biri.