Prof. Dr. Ateş Yanyalı: Dünyada en iyi hastanelerde kullanılan teknolojileri, onlarla aynı zamanda ülkemizde kullanıyoruz
Vücudumuzda şüphesiz ki her bir organımız sağlıklı oldukça bir o kadar kaliteli bir şekilde hayatımızı devam ettirebiliyoruz. Bu husustaki en ilginç ve komplike olan organlarımızdan biri de gözdür. Küçük ya da büyük herhangi yaşadığımız bir rahatsızlıkta ‘nasıl olsa kendi kendine geçer’ diyemediğimiz en hassas organlarımızdan biridir. Bu kadar hassas bir organımızın tedavisinde gerçekten dikkatli olunmazsa sonuçlar geri dönülemeyecek şekilde sonuçlanabilir.
VipTurkey dergisi olarak ‘en iyilerle’ yaptığımız röportajlarımızdan biri olarak sizleri Prof. Dr. Ateş Yanyalı ile bir araya getiriyoruz.
Yurt dışında en başarılı okul ve kliniklerde gerçekleştirmiş olduğu çalışmalarla adını gerek yurt dışında gerekse ülkemizde övgüyle bahsettiren Prof. Dr. Ateş Yanyalı ile özel bir röportaja imza attık.
Başarılı doktor, eskiye göre şu anda ülkemizde tedavi sırasında kullanılan teknolojilerin, dünyadaki en iyi hastanelerde kullanılan teknoloji ile aynı olduğunun altını çiziyor. Özellikle sarı nokta hastalığında uyguladığı yöntemlerle zoru başaran bir doktor olarak dillerden düşmeyen Prof. Dr. Ateş Yanyalı, kuru tip sarı nokta hastalığında dikkat çekici bir tedavi yöntemi olan fotobiyomodülasyon’dan bahsetti.
Ateş Bey, sizi gerek yurt içi gerekse yurt dışında gerçekleştirdiğiniz işlerle başarılı bir doktor olarak zaten tanıyoruz. Yine de okuyucularımız için biraz kendinizden bahseder misiniz?
Tıp eğitimimi İstanbul Tıp Fakültesinde yaptıktan sonra Fransa’da Claude Bernard Üniversitesi Tıp Fakültesinde Göz Hastalıkları ihtisasını tamamladım. Burada, özellikle retina ve sarı nokta hastalıkları ve cerrahisi üzerine eğitim aldım. Sonrasında, Amerika Birleşik Devletleri New York’da Columbia Üniversitesi Harkness Eye Institute’de retina ve sarı nokta hastalıkları ve cerrahisi üzerine çalıştım. 13 yıldan beri kendi kliniğimde çalışmaktayım.
Sizi retina branşına yönlendiren neydi? Bu alanda hangi çalışmalarınızla öne çıkıyorsunuz?
Eğitimim sırasında Türkiye’de tıp günümüzde olduğu kadar ileri değildi. Retina hastalıklarından dolayı hastalar ciddi görme kayıpları yaşıyordu ya da imkanları olanlar yurt dışına ameliyat olmaya gidiyordu. Ben de yurt dışındaki en iyi kliniklerde bu eğitimi alıp hastalarımıza faydalı olmaya karar verdim. Günümüzde yurt dışından hastalar ülkemize ameliyat olmaya geliyorlar. Bu da bizim için oldukça gurur verici. Ben, özellikle retina ve sarı nokta hastalıkları tedavisi ve katarakt cerrahisi ile ilgileniyorum.
Sarı nokta hastalığının sebebi nedir, niye oluşur? Herkeste aynı tedavi yöntemi mi uygulanır?
Sarı nokta hastalığı görme merkezini yani makulayı tutan bir hastalıktır. Gözün arka bölümünde görme işleminde çok önemli bir yeri olan retina ve retina altındaki tabakalarda tahribat yaparak merkezi görmenin azalmasına yol açar. 50 yaş üzerindeki kişilerde ciddi görme kaybına en sık yol açan hastalıktır. En önemli sebebi yaşlılıktır. Kuru ve yaş olmak üzere 2 tipi vardır ve tedavileri farklıdır. Yaş tip sarı nokta hastalığında göze enjeksiyonlar uygulamaktayız.
Sarı nokta hastalığının tedavisinde yenilikler var mı?
Kuru tip sarı nokta hastalarına son zamanlara kadar herhangi bir tedavi öneremiyorduk. Günümüzde ise, bu hastalara etkinliği kanıtlanmış ilk tedavi yöntemi olan fotobiyomodülasyonu uygulamaktayız. Bu tedavi, kuru tip sarı nokta hastalarında görme keskinliğini artırır, kontrast duyarlılığını iyileştirir ve retina lezyonlarını azaltır.
Retina dekolmanı nedir, hangi durumlarda görülebilir ve tedavisinde dikkat edilmesi gereken unsurlar nedir?
Retina dekolmanı retinanın ayrışmasıdır ve tedavi edilmezse körlükle sonuçlanan ciddi bir hastalıktır. Gözde ışık çakmaları, uçuşan cisimler görme ve göz önüne perde gelmesi hastalığın belirtileridir. Bu gibi durumlarda acilen göz doktoruna gidilmesi gerekmektedir çünkü erken dönemde yakaladığımızda hastalığı başarı ile tedavi etmekteyiz.
Vitrektomi nedir öğrenebilir miyiz?
Vitreus yani gözün içinde bulunan yumurta akı gibi yapının özel mikro-cerrahi aletlerle yenmesine vitrektomi ameliyatı denmektedir. Göz içi kanama, retina dekolmanı gibi çeşitli retina hastalıklarında vitrektomi ile hastalar iyi bir görmeye kavuşabilmektedirler.
Retinada görülen rahatsızlıkların tedavisinde teknolojik olarak hangi konumdayız? Ülkemizde ve dünyadaki durumu karşılaştırırsak neler söylemek istersiniz?
Dünyadaki en iyi hastanelerde kullanılan teknolojik aletleri onlarla aynı zamanda ülkemizde kullanmaya başlıyoruz. Ayrıca, gururla söyleyebilirim ki cerrahi aletlerimizin son teknoloji olması ve ülkemizdeki cerrahların yetenekleri sayesinde yurt dışından çok sayıda hasta ameliyat olmak için gelmektedir.
Ateş Bey, eğer düzenli takip sağlanmazsa diyabet hastalığı göze ne gibi zararlar verebilir? Diyabetin gözlere etkisinin aşamaları nelerdir?
Diyabet, retina tabakasındaki damarlara hasar verir. Retina tabakasının tutulmasına diabetik retinopati denir. Retina damarlarında oluşan hasar, görme merkezinde ödeme yol açarak yavaş ve ilerleyici bir şekilde görmeyi azaltabilir. Bunun dışında, göz içerisine kanama yaparak ani görme kayıplarına yol açabilir. Ayrıca, retina tabakasına verdiği hasar dışında, erken yaşlarda katarakt oluşumuna ve görmenin azalmasına yol açabilir.
Diyabetin göze verdiği zararın giderilmesi için uygulanabilecek tedaviler nelerdir?
Hastalığın oluşturduğu hasara bağlı olarak farklı tedavi yöntemleri uygulamaktayız. En sık uyguladığımız tedaviler lazer ve göze yapılan enjeksiyonlardır. Çok ilerlemiş olgularda ise vitrektomi ameliyatını uygulamaktayız. Erken müdahale ettiğimiz hastalarda başarılı sonuçlar alırken, hastalığın çok ilerlemiş olduğu hastalarda başarılı bir ameliyat yapsak bile görme artışı sınırlı kalabilmektedir.
Doğru doktor seçimi de en az hastalığın belirlenmesi kadar önemli bir faktör taşıyor. Peki, okuyucularımız bu hususta nelere dikkat etmeliler?
Retina hastalıkları ve cerrahisi uzmanlığı uzun ve zor bir eğitimdir. Ayrıca, doktorun son gelişmeleri mutlaka takip etmesi gerekiyor. Retina hastalıklarının teşhis ve tedavisinde uzman ve tecrübeli bir göz doktoru tarafından tedavi olunması hastaların faydasına olacaktır.