20 yıldır iş hayatında edindiği tecrübelerle tekstil sektöründe yarattığı ilham verici ve farklı işlerle örnek bir isim olarak gösterilen Zehra Cengiz, ülkemizin tekstil açısından önemli bir tercih sebebi haline geldiğini söylüyor.
Solo Tekstil olarak sektörde yarattıkları yenilikçi fikirler altında Zehra Cengiz, başarılı tasarımcı ve üretici kimliğiyle ortaya çıkardığı yeni markasıyla dikkat çekmeye devam ediyor.
İş hayatının en iyi’lerini takip ettiğimiz bu yolda başarılı iş insanı Zehra Cengiz ile çok özel bir röportaj gerçekleştirerek yarattığı yeni koleksiyonunda önem verdiği hususları ve Solo Tekstil’in gerek yurt içi gerekse yurt dışında gerçekleştirdikleri işleri konuştuk.
Hem örnek bir anne hem de ortaya çıkardığı işlerle övgü toplayan Zehra Cengiz, “Arkanızda başarılı bir ekibiniz varsa dünyadaki en şanslı kişi sizsiniz.” diyerek, kendisini örnek alacak olan, iş hayatına atılmak isteyen kadınlara önemli tavsiyelerde bulunmayı ihmal etmedi.
Zehra Hanım, öncelik olarak okuyucularımız için sizi biraz tanıyabilir miyiz?
Elbette… Aslen Trabzon’luyum. Doğum yerim Karabük, çocukluğumun bir kısmı 12 yaşlarına kadar babamın görevi nedeniyle İskenderun’da geçti. Sonrasında ortaokul 2. sınıftan itibaren İstanbul’da ikamet ettim. Tam da bu yaşlardan itibaren güzel sanatlara ilgim başladı diyebilirim. Özellikle kıyafet tasarımları çizmeye başlamıştım. Sanıyorum bu yetenek biraz da genlerimde var. Babannem çok usta bir terziydi bunun yanı sıra yine halam aynı şekilde inanılmaz yetenekli bir modacıydı. Bağdat caddesinde moda evi vardı. O yıllarda triko dokuyarak kıyafet tasarımları yapıyor, kalıp ve dikimini de bizzat kendisi yapıyordu. Ben o zaman daha küçüktüm ama diktiği, ortaya çıkardığı kıyafetlerin gustosuna hayrandım. Bunların hepsi birleşince liseden sonra Güzel Sanatlar Sınavlarına girdim ve Mimar Sinan Üniversitesi Güzel sanatlar Fakültesini kazandım fakat ailevi bazı sorunlar yüzünden okulu bitiremedim. Sonrasında bir özel moda okuluna giderek eğitimimi tamamladım.
İş hayatına hale hazırda Türkiye de ünlü mağazacılık zinciri olan bir markada Tasarım Asistanı olarak başladım. Tasarım asistanı olarak girdiğim bu firmadan 8 yıl sonra Marka Yöneticisi olarak ayrıldım. Takribi 20 sene bilinirliği olan birçok firmada Tasarımcı, Tasarım Müdürü, Genel Koordinatör ve Genel Müdür olarak görev yaptım.
Bir müddet sonra eşim Hakan Bey’in öncülüğünde kendi işimi, kendi koleksiyonlarımı yapmaya başladım.
Kariyeriniz nasıl şekillendi, iş hayatında yakaladığınız başarının sırrı nedir?
Profesyonel iş hayatında 20 yılı aşkın bir zaman çalışarak gerekli tüm tecrübeleri kendime kattım. Sonrasında bu bilgi birikimiyle kendi firmamı ve markamı kurdum.
İş hayatında yakaladığım başarının en önemli sırrı; tüm işlerimi ve koleksiyonlarımı amatör bir ruhla tıpkı ilk günkü heyecanla, profesyonel biri olarak yapmak. Yaptığım, başladığım her işe inanarak girdim. ‘İnanmak, yolun yarısıdır’ felsefesini bu yolda bizzat yaşadım…
Solo Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı olan eşiniz Hakan Cengiz ile yeni bir girişimcilik örneği sergileyerek tekstil alanında harika işler çıkarmaktasınız. Biraz bu işlerden bahsetmenizi istesek, Solo Tekstil ne zaman ve hangi amaçla kuruldu?
Evet, sevgili eşimin de tekstil geçmişi olduğu için aynı yolda beni teşvik ederek girişimde bulunması benim için büyük bir şans elbette… Fakat kendisi aynı zamanda benim yatırımcım ve doğru yatırım yaptığına inanmadığı hiçbir işe girmez. Bu konuda bana ve tecrübelerime çok inanıp güvendiği için birlikte bu başarılara imza attık.
Solo Holding olarak tekstil faaliyetimiz henüz çok yeni; 2 senedir bu işi yapıyoruz. Fakat tecrübelerimizin, işimizi çok hızlı bir şekilde bir üst segmente taşıyacağı inancındayız.
Zehra Hanım, Solo Tekstil dışında başarılı üretici kimliğiniz ile ortaya çıkardığınız ve merakla beklediğimiz yeni bir marka oluşturarak sektöre yeni bir soluk getirmeye hazırlanıyorsunuz. Bu yeni markada ne gibi sürprizlerle karşılaşacağız, nasıl tasarım ve kreasyonlar bizi bekliyor olacak biraz ipucu alabilir miyiz?
Elbette, koleksiyondaki modellerimizi kendimiz üretiyoruz. Bunun yanında çok olmamakla birlikte inandığımız, bildiğimiz bazı yurt içi ve yurt dışı markalara üretim de yapıyoruz. Kendimize yakın gördüğümüz, bizim üretim bandımıza uygun modellerini üretip teslim ediyoruz.
Benim koleksiyonlarımın en önemli tarafı zamansız, çok pratik ve sürekli giyilebilir parçalardan oluşması… Gündüz kullanılabilen bir kıyafetin küçük bir aksesuar veya detayla gece bir yere giderken de kullanabiliyor olmasına önem veriyorum. Detaylar benim çok önemli…
Solo Tekstil ile sektörde oldukça dikkat çeken işler yapmaktasınız. Markanızla sektöre ne gibi farklılıklar kazandırıyorsunuz?
Yıllarca masanın diğer tarafında oturan bir tasarımcı ve yönetici olarak bir markanın markalaşma ve satışlarını arttırması ile ilgili ihtiyaçlarını çok iyi biliyorum. İşte o eksikleri ve ihtiyaçları karşılayabileceğim işler yapmaya özen gösteriyorum. Üretici olarak iyi servis veriyor ve koleksiyonumda satımlı modeller yapıyorum. Böylece fark yaratmaya çalışıyor ve yaratıyorum da…
Tekstil sektöründe kendi markanız dışında, yurt dışındaki birçok popüler markaya da ihracat yaptığınızı biliyoruz. Bu çalışmalarla ilgili bizi bilgilendirir misiniz, firmaların sizi tercih etmelerindeki en önemli sebep nedir sizce?
Tek cümle ile anlatmak gerekirse; iş bilirlik ve iyi servis diyebilirim…
Tekstil sektörünü Türkiye açısından değerlendirmenizi istesek neler söylersiniz?
Türkiye, tekstil için çok elverişli bir ülke konumunda. Hem lokasyon, hem üretim kalitesi ve ham madde, hem de fiyat anlamında çok avantajlı bir ülkeyiz. Malum yükselen kurlar karşısında şu anda Çin’den daha ucuzuz. Doğal olarak bütün bunlar ülkemizi tekstil açısından önemli bir tercih sebebi haline getirdi.
Zehra Hanım, örnek bir aile hayatına sahipsiniz ve tabii ki bir o kadar da başarılı iş insanı kimliğinizle övgüleri topluyorsunuz. Sosyal ve iş hayatındaki dengeyi nasıl koruyorsunuz? Boş vakitlerinizde neler yapmaktan hoşlanırsınız?
Biz, büyük bir aile olduk, iki kızım ve bir oğlum var. Hayatımda ne çocuklarım için işimi ne de işim için çocuklarımı bıraktım. Bütün kariyerim boyunca ben çalışan üreten bir anne aynı zamanda çocuklarının her anıyla bazen uzaktan bazen yakından ilgilenen ve ihmal etmeyen bir iş kadını oldum. Başarı ve mutluluk, işte bu dengeyi kurmaktan geçiyor. Evet, bazen yetişmekte zorlandığım anlar oldu ama her ikisini de isteyerek yaptığım için beni asla yormadı. Aksine ailem bana enerji verdi hep…
Eşim bu hayatta en büyük destekçim. Hayata yetişmekte zorlanan biri olarak pek boş vaktim olmasa da genelde çocuklarımla kaliteli zamanlar geçirmeye çalışıyorum. Mağaza gezerek kim ne yapmış, kim hangi kumaşı kullanmış gözlemlemeyi seviyorum.
İş hayatında başarılı bir iş kadını olmanın, üzerinizde oluşturduğu pozitif etkilerden kısaca bahseder misiniz? İş yaşantısına hazırlanan veya kendi işini kurmak konusunda hevesli olan kadınlarımıza tavsiyeleriniz neler olur?
Kadın doğası gereği üretken bir varlıktır. Yani bu iç güdüsel aslında; ne olduğu önemli değil, bir şekilde üretecek mutlaka bir şey bulur hayatında… Bu mutluluk veren bir şeydir. Ben hayatımın her evresinde iş hayatımda, özel hayatımda hep üreten bir yapıda oldum. Bu aynı zamanda benim yaptığım her şeyden zevk almama ve aşk ile çalışmama sebep oldu.
Profesyonel hayatımda da çalıştığım her şirkette kendi işim gibi çalıştım. Önemli olan başarı hazzını yaşamak.
Kendi işini yapmak göründüğü kadar kolay bir şey değil. Yanınızdaki onca insanın ekmeğini kendinizden önce düşünüyorsunuz. Bunun yükü ağır. Bu bilinçte olursanız, akıllı mantıklı yatırımlar yaparsanız ve talip olduğunuz işi bütün detaylarıyla çok iyi bilirseniz işte o zaman başarmamanız mümkün değil. Girişimci ruhlu tüm kadınlara tavsiyem olsun…
Zehra Hanım, Solo Yatırım Holding ile sürekli büyüyen bir kurum olarak çalışanlarınızın bu başarıdaki payını nasıl değerlendiriyorsunuz?
İyi bir ekip olmak; paralel düşünmek, aynı dili konuşmak ve iyelik duygusunun gelişmiş olması ile oluşturduğunuz sinerjinden geçiyor. Biz, tüm yol arkadaşlarımızla bu paralelde çalışıyor ve böyle düşünenleri ekibimize kabul ediyoruz. Arkanızda başarılı bir ekibiniz varsa dünyadaki en şanslı kişi sizsiniz. Buradan sizin vesilenizle; bizimle yol yürüyen, ekmeğimizi paylaştığımız, görevi ne olursa olsun tüm ekip arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.
Son olarak Solo Tekstil ile alakalı olarak gelecek plan ve projelerinizi öğrenebilir miyiz?
Solo Tekstil; her anlamda işini en iyi şekilde yapan, inovatik düşünen, günceli takip eden, müşterilerine en iyi hizmeti veren, koleksiyonlarında sürekli yenilikçi bir yapıya sahip, kaliteli işler yapan güçlü bir firma olma yolunda ilerleyecek. Müşterilerine kalite ve güvence sunan, sadece yurt içinde değil, yurt dışında da markalaşma yolunda emin adımlar atan bir firma olacağız.